4 Haziran 2013 Salı

Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB)

Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB)
(Saplantı-Zorlantı Bozukluğu)

İstanmeden, yineyelici şekilde zihne gelen ve rahatsızlık verici düşünce, dürtü ya da düşüncelere obsesyon denmektedir.
Obsesyonların oluşturduğu anksiyeti azaltmak amacıyla yapılan yineleyeci davranış ya da zihinsel eylemlere ise kompulsiyon adı verilmektedir.
En sık görülen obsesyonlar şunlardır;
  • Bulaşma Obsesyonları: Temas ile hastalık bulaşacağı yada kirleneceği düşüncesindeki aşırılık
  • Kuşku Obsesyonları: Kapıyı kitleyip kitlenmediği, tüpü kapatıp kapatmadığı, bir eylemi yerine getirip getirmediği konusunda aşırı tereddüt yaşar.
  • Simetri Obsesyonları: Eşyaların düzensiz ya da simetrik olmamasından aşırı sıkıntı duyma halidir.
  • Agresif ya da Korkunç Dürtüler: Çocuğunu yaralama, ibadet ederken küfür etme isteği gibi zihni sürekli meşgul eden düşüncelerdir.
  • Cinsel Düşler: Tekrar tekrar pornografik görüntülerin görülmesi, çocuğuna cinsel saldırıda bulanacağı gibi endişelerin olmasıdır.

Epidemiyoloji:
Genellikle ergenlik ve genç yetişkinlik yaşlarında başlar.
Kadınlarda başlama yaşı 20-29 iken, erkeklerde başlangıç daha genç (6-15) yaşlarda olmaktadır.
Seyir:
Genellikle kronik dalgalı bir seyir gösterir.
Stresli durumlar hastalık belirtilerinin alevlenmesine yol açabilmektedir.
Tik bozuklukları ve tourette bozukluğu ile OKB arasında sık birliktelik vardır.
Nasıl tedavi edilir?

OKB kendi kendine geçmez, bu yüzden tedavi edilmesi önemlidir. En iyi tedavi yöntemi ilaç ve bilişsel davranış terapisidir.
Bilişsel davranış terapisi: Bilişsel davranış terapisinin hedefi, obsesif-kompülsif bozukluğu olanların ritüellerini gerçekleştirmeden korkularıyla yüz yüze gelmelerini ve anksiyetenin azaltılmasını sağlamaktır. Bu terapi obsesif-kompülsif bozukluğu olanlarda sıkça görülen abartılmış veya felaketler içeren düşünceleri azaltmaya da odaklanılır.
İlaç tedavisi: Trisiklik antidepresanlar, selektif serotonin geri alım inhibitörleri OKB tedavisinde yardımcı olabilir. Hastaların ilaç ve bilişsel davranış terapisine cevap vermedikleri şiddetli vakalarda Eloktrokonvulsif Terapi (EKT) veya beyin cerrahisi kullanılabilir. EKT esnasında hastanın başına elektrotlar takılır ve beyne nöbete sebep olan bir dizi elektrik şoku verilir, bu nöbetler beyinde nörotransmitterlerin salınmasına sebep olur.
Sürekli tedavi sonucunda hastalar normal veya normale yakın yaşam sürerler. Erken teşhis her zaman tedavi süresini azaltır.
Yaygın obsesyon belirtileri:

  1. Pislik veya mikrop bulaşmasından korkma.
  2. Başkasına zarar vermekten korkma.
  3. Hata yapmaktan korkma.
  4. Rezil olmaktan veya sosyal açıdan kabul edilemez bir şekilde davranmaktan korkma.
  5. Şeytanca veya günahkar düşünmekten korkma.
  6. Düzen, simetri, kusursuzluk ihtiyacı.
  7. Aşırı kuşku ve sürekli güvence ihtiyacı.

Yaygın kompulsiyon belirtileri:
  1. Tekrar tekrar yıkanma, duş alma veya ellerini yıkama.
  2. El sıkışmayı veya kapı tokmağına dokunmayı reddetme.
  3. Kilit, ocak gibi şeyleri sürekli kontrol etme.
  4. Rutin işleri yaparken içinden veya yüksek sesle sürekli sayı sayma.
  5. Sürekli bir şeyleri belli bir biçimde düzenleme.
  6. Belirli bir sıraya göre yemek yeme.
  7. Genellikle rahatsız edici olan, akıldan çıkmayan ve uykuyu bölen kelimelere, görüntülere veya düşüncelere takılıp kalma.
  8. Belirli kelimeleri, cümleleri veya duaları tekrarlama.
  9. İşleri belirli bir sayıda yapma ihtiyacı.
  10. Değeri olmayan şeyleri toplama veya biriktirme.





Derleyen: Alperen KINDIKOĞLU