3 Kasım 2013 Pazar

Tepkisel Bağlanma Bozukluğu ve Ayrılık Kaygısı


Tepkisel Bağlanma Bozukluğu ve Ayrılık Kaygısı


Anne ile bebek arasındaki bağ doğumdan itibaren başlayıp erişkinlik döneminde birçok süreci (iş, sosyal
ilişkiler, eğitim vs.) etkileyen önemli bir unsurdur. Bebeğin ihtiyacı duyduğu anlarda annesinin desteğini görüyor olması ona karşı güven oluşturmaktaktadır. Acı çektiğinde ya da acıktığında tepkisini ağlayarak ifade eden çocuk, bu şekilde anneye bir yardım çağrısında bulunmaktadır. Bu şekilde anne bebek arasında oluşan bağ bireylerin psikososyal gelişimini etkilemektedir. Annenin bebeğiyle kurduğu bağ güven çerçevesi içerisinde olmadığında özellikte 3 yaş ve sonrası dönemlerde çocuk bunu protesto etmeye başlayacak ve anneden uzaklaşmayı seçecektir. Bağlanmanın sağlıklı bir biçimde sağlanamadığı durumlarda çocuk kendi kendine yetmeye çalışacaktır. Bu yüzden çocuk kendi kabuğuna çekilmeyi seçip kendisini terk edilmiş ve yalnız hissedebilmektedir. Özellikle 2-7. ay arasında anne-bebek arasındaki bağlanma sağlıklı bir şekilde tamamlanmadığında iki türde bağlanma bozukluğu kendini gösterebilir: Tepkisel Bağlanma Bozukluğu ve Ayrılık Kaygısı Bozukluğu.
Tepkisel Bağlanma Bozukluğu
Tepkisel bağlanma bozukluğu 5 yaş öncesi dönemlerde kendisini göstermektedir. Annenin çocuğuna yeterli ilgiyi ve desteği gösterememesinden dolayı çocuklar buna yönelik reaksiyonlar sergileyebilmektedir. Ebeveynleri tarafından istismar edilen ve ihmal edilen çocuklarda görülme sıklığı daha fazladır. Bununla birlikte annenin psikolojik ve duygusal sağlığı da bu durumu etkileyen faktörler arasında sayılabilir. Örneğin annede görülebilecek özgüven problemi, istenmeyen gebelik, doğum sonrası depresyonu, erken yaşta çocuk sahibi olma gibi durumlar bu bozukluğu tetikleyebilecek niteliktedir.
Tepkisel bağlanma bozukluğunu olan çocuklarda aşağıdaki özellikler gözlenebilir:
  1. Sosyal beceri yoksunluğu, içekapanıklık
  2. Dürtü kontrolü zayıflığı, olaylara ani tepkiler verme
  3. Kurallara itaat etmeme
  4. Olaylar arasında neden-sonuç ilişkisi kuramama, mantıksal çıkarımlar yapamama
  5. Hayvanlara zarar verme eğilimi
  6. Şiddet, kan, ateş ve ölüme ilgi gösterme
  7. Dikkat dağınıklığı
  8. Dil gelişimi ile ilgili problemler ve konuşma bozuklukları
  9. Empati kurma becerisi yoksunluğu
  10. Yalan söyleme ve hırsızlık yapma eğilimi
  11. Göz teması kuramama
  12. Akranlarına ya da çevresine saldırgan davranışlar gösterme eğilimi

Tepkisel bağlanma bozukluğunu iki türde incelenmektedir.
Ketlenmiş tip: Bu tipteki çocuklar annelerine arasında güven oluşturabilecek bir bağ kuramadıkları için diğer insanlarla da aynı ilişki içerisinde olabileceklerini düşünürler. Bu çocuklarda sosyal ortamda görülebilen tutarsız davranışlar, içekapanıklık ve uzaklaşma görülebilir. Kendisine ilgi ve şefkat gösteren kişilere saldırgan ya da aşırı tepkili yaklaşabilirler ve duygusal karşılık veremeyebilirler.
Ketlenmemiş tip: Bu tipteki çocuklarda ayrım gözetmeksizin bağ kurma durumu görülebilir. Sevgi, ilgi ve şefkat görebilecekleri herkesle bağ kurabilirler. Bu yüzden büyüklerinin yanında sevgi ve ilgi ihtiyacı göstermek adına gerileme davranışı sergileyebilirler.
Ayrılık Kaygısı Bozukluğu
Ayrılık kaygısı bozukluğu çocukluk döneminde yaygın olarak görülebilen bir bozukluktur. 18 yaşına kadar sürebilen bu bozukluğun belirtileri şunlardır:
Özellikle ayrılık kaygısı bozukluğu görülen çocuklar için okul dönemi kritik bir önem taşır. Özellikle okul ortamında görülebilecek olumsuz durumlar (öğretmenin tutumu gibi), ayrılık kaygısını tetikleyebilmektedir. Ayrıca aşırı korumacı ve denetleyici ebeveyn tutumu da ayrılık kaygısını arttırabilmektedir.
  1. Anneden her ayrıldığında ya da ayrılma ihtimali söz konusu duyduğunda çocuğun aşırı kaygı, öfke ve sıkıntı hissetmesi
  2. Bağlandığı kişilerin başına kötü bir şey geleceği, bir kaza geçireceklerini ya da hastalanacaklarını düşünerek çocuğun kaygı duyması
  3. Odada tek başına kalamama ve gece tek başına uyuyamama, bununla ilişkili olarak gece korkularının olması
  4. Kaybolma ve kaçırılma korkusu
  5. Tek başına bir yere gitme korkusu ve direnci
  6. Sosyal ortamlara dahil olamama
  7. Okula gitmek istememe. Okula gideceği zaman hasta olduğundan yakınma