Disleksi
Disleksi, en sık rastlanan öğrenme bozukluklarından biridir.
Ancak
zekâ ile hiç bir alakası yoktur. Asıl sorunları hafıza ve dil ile
ilgilidir. Disleksi olan kişiler her şeyi unutur ve dil ile ilgili derslerde
sıkıntı çektikleri bilinmektedir.
Disleksi
olan kişilerde zekâ geriliği yoktur. Bilakis çoğunluğu zekidir. Hatta bir kısmı
üstün zekâlı, dahi insanlardır. Ünlü olanlarda vardır; ‘Albert Einstein, Walt Disney,
Leonardo Da Vinci, Bill Gates bunlardan bazılarıdır.’
Disleksi
ile ilgili ilk bulgular, 1896 yılında bir İngiliz doktor olan W. Pringle Morgan
tarafından elde edildi ve British Medical Journal’da yayınlandı. Morgan
makalesinde 14 yaşında olan Percy adındaki erkek çocuğunun her zaman akıllı ve
zeki bir tutum içinde olduğunu, yaşıtlarıyla kıyaslandığında oyunlarda hızlı
olduğunu ve arkadaşlarından geride kalan hiçbir yönü olmadığını, ancak
okuyamadığını belirtiyordu.
Bu
dönemlerde disleksinin görme sistemiyle ilgili olduğu düşünülüyordu. Çünkü
disleksinin en belirgin özelliklerinden biri harflerin ve kelimelerin
karıştırılması ve tersten algılanmasıydı. Bu bakış açısından yola çıkan bir
düşünceyle disleksiyle baş etmek için göz eğitimleri yaptırılıyordu. Daha sonra
yapılan çalışmalar ise disleksinin görmeyle ilgili bir bozukluk olmayıp dil
sistemiyle ilgili bir bozukluk olduğunu ortaya koydu. Bugün göz eğitiminin
disleksiyle yaşamayı kolaylaştırmadığı da artık kesinlikle kabul gören bir
gerçektir.
Kaynakça: http://tr.wikipedia.org/