Çocuklarda Uyku Sorunu
Çocuğun sağlıklı büyümesinde, dengeli beslenmenin rolü ne kadar
büyükse, düzenli uykunun önemi de o kadar büyüktür. Belli saatlerde, belli
sürelerde uyumayı öğrenmek, belli saatlerde belli miktarda yemeyi öğrenmek
gibi, okul öncesi dönemde kazanılması gereken alışkanlıklardandır. Zamanında
uyuyan, uykuya giderken olay çıkarmayan, uyuduktan sonra sık sık uyanmayan
çocuk rahat büyük, sağlıklı gelişir. Oysa uykusu düzensiz olan, gece geç
saatlere kadar yatmamakta direnen, yetişkini saatlerce yatağının başında esir
tutan, oyun ve masalsız uyumayan, uyuduktan kısa bir süre sonra uyanan geceyi
anne-baba yatağında geçiren çocuk, ailesi için problem çocuktur. Çocuğun
akşamları vaktinde uyumaması, anne ile babanın baş başa kalacakları sırada
onları huzursuz etmesi, geceleri anne-baba yatağını paylaşması, çoğu zaman evde
sorun yaratır, bu sorun çoğunlukla anneyi yorar, zaman zaman da anne-baba
ilişkilerini zedeler.
Uzmanlara göre, geceleri uyuma konusunda güçlük çıkaran
çocuklar, genelde asabi, öfkeli ve hırçın çocuklardır, gündüzleri de huzursuz
ve aşırı hareketlidirler. Bu çocuklarda büyük bir enerji vardır, bunlar
yorulmak bilmezler, yorulsalar da dinlenmeye ihtiyaç duymazlar, bu çocukların
yoruldukça uykuları kaçar. Bunlar ya anne-babanın yatmasını beklerler, ya da beklenmedik
bir anda bir köşede uyuyakalırlar, ancak uykuları kısa süreli ve huzursuzdur.
Uyku sorunu olan çocukların incelenmesi göstermiştir ki, bu
sorun nadir hallerde bedensel veya nörolojik bir nedenden kaynaklanmakta, pek çok
vakada uyku bozukluğu psikolojik nedenlerden kaynaklanmaktadır. Psikolojik
kökenli uyku bozuklukları, çocuğun üzerine fazla düşülen veya çocuğa yeterli
ilgi gösterilmeyen evlerde, uyku konusunda aşırı titiz, katı ve otoriter olan
ailelerde yaygındır. Yine kalabalık ve gürültülü ortamlarda, anne-baba
geçimsizliğinin yoğun olduğu evlerde, kardeş kıskançlığının görüldüğü
ailelerde, uyku sorununa sıklıkla rastlanmaktadır.
Uyku bozukluğu olan bazı çocuklar karanlıktan ve yalnızlıktan
korkarlar, bu çocuklar akşam uyku saati gelince huysuzlaşmaya başlarlar. Yalnız
yatmak istemezler, uyuyuncaya kadar yanlarında birini ararlar, yanlarındaki
kişi odayı terk eder etmez uyanırlar. Bu çocuklardan bazıları parmak emerek,
yorgan veya yastığın ucunu kemirerek, sallanarak veya mastürbasyon yaparak uykuya
giderler. Bazı çocuklar uykuya daldıktan bir süre sonra ağlayarak uyanırlar,
gördükleri kâbusun etkisinde kalırlar, tekrar uyumakta güçlük çekerler. Bu
durum karşısında bazı aileler çocuğu sallayarak veya kucakta dolaştırarak
uyutur, uyuması için her kaprisine göz yumarlar, böylece çocuğun uyku
alışkanlığını kazanmasını engellerler. Bazı aileler de çocuğun karanlık veya
yalnızlıktan korktuğunu kabullenmez, uyku konusunda çocuğa baskı yaparlar,
böylece çocuğun ürkekliğini ve tedirginliğini pekiştirmiş, uyku alışkanlığını
da kazandıramamış olurlar. Oysa uyuyamayan çocuğu anlayışla ele alıp, uyuyamama
nedenini araştırarak, onu yalnız uyumaya alıştırmak için çaba harcasalardı,
uyku bozukluğu belki de bir süre sonra giderilmiş olacaktır.
www.psikologum.org
www.psikologum.org