Gece Alt Islatma
Sorunu
Beş yaşına gelmiş bir çocukta ayda iki geceden fazla
yatak ıslatma normal değildir. Bu durum çocuğun istemsiz ve farkında olmadan
uykuda yatağını ıslatma sorunu olduğunu gösterir. Bu yaştaki her 100 çocuktan
yaklaşık 14-15’i uykuda altını ıslatır. On sekiz yaşındaki 100 kişinin birinde
bu sorun devam edebilmektedir. Özetle yatak ıslatma sorunu yıllar içerisinde
kendiliğinden düzelebilmektedir. Yine de yatak ıslatma sorununun kendiliğinden
geçmesini beklemek doğru değildir. Çocuğu ruhsal açıdan zor durumda bırakabilen
bu rahatsızlığı tedavi etmek hem gereklidir, hem de mümkündür.
Yatak ıslatmanın can sıkıcı bir durum olması kimi zaman
konunun aile içerisinde konuşulmak istenmemesine yol açmaktadır.Bu şekilde
üstünün kapatılması sorunun tedavisini olanaksız hale getirmekte ve aile
içerisinde gerginliğin artmasına neden olmaktadır. Oysa yatak ıslatma herhangi
bir sağlık sorunu gibi ilgili uzmanla konuşularak rahatça çözülebilir.
Yatak ıslatma çocuğunuzun bilinçli bir
davranışı değildir. Yatak ıslatmayı ortaya çıkan nedenler tedavi başlanmadığı
sürece çocuğunuzun kontrol etmesi mümkün olmayan işlev bozukluklarıdır. Çocuğun
gece altını ıslatması anne babanın onları iyi eğitememiş olması anlamına da
gelmez. Altını ıslatma sorunu çocuğun büyümesi sırasında idrar kontrolü ile
ilgili bazı işlevlerinin olgunlaşmasının gecikmesi ile ilişkilidir. Anne
babanın çocuğun yatak ıslatmasına tepki ile yaklaşması veya cezalandırma yolunu
seçmesi sorunu çözmek bir yana çok daha derinleşmesine yol açabilir. Çişi gelen çocuk uyanamamaktadır.
Bunun sonucu olarak çocuk uykusunda sıkıştığını hissedip uyanmadan refleks
olarak çişini yapmaktadır.
Bazı altını ıslatan çocuklarda ise gece üretilen idrarın
normalden fazla olduğu saptanmıştır. Gece üretilen idrarın fazla olması
durumunda mesane kapasitesi aşılmakta ve uykuda çiş yapma ihtiyacı ortaya
çıkmaktadır. Bu durum uykunun ağır olması faktörü ile birleşince gece altını
ıslatma ortaya çıkmaktadır.
Gece altını ıslatan çocukların bir kısmında ise idrar
kesesinin çalışması ile ilgili bozukluk saptanmaktadır. Çiş yapma ihtiyacı
uyandıracak kadar idrar birikmese de, mesanenin dolması sırasında ani olarak
ortaya çıkan ani sıkışma hissi zamansız çiş yapmaya, yatağı ıslatmaya yol
açmaktadır.
Dikkat edilirse gece yatağı ıslatmaya yol açan nedenler
çocuğun suçu, ailenin de hatası olmayan ama tedavi edilmesi gereken
durumlardır.
Gece yatak ıslatma ilgili gerçekler:
- Gece yatak ıslatma, erkek çocuklarda kızlardan 1.5-2 kat fazladır. Bunun kesin nedeni bilinmemekle beraber, tıpkı ergenlik çağına girmede görüldüğü gibi, kızlarda gerek sinir sistemi gerekse kaslardaki olgunlaşmanın biraz daha erken olmasına bağlanabilir. Ergenlikte cinsiyetlerde görülme oranı eşitlenir.
- Gece yatak ıslatma sıklığı yaş arttıkça azalır, ancak şiddeti artar.
- Gece yatak ıslatma yetişkinlerde de görülebilir, 18-64 yaş arası yetişkinlerin yaklaşık %0.5’ini etkilemektedir .
- Birçok genetik geçişli hastalıkta olduğu gibi, yatak ıslatma da dede, büyükanne, amca, dayı, teyze, kardeşler gibi değişik yakınlıktaki akrabalardan geçebilir.
- Genel inanışın aksine gece yatak ıslatma psikolojik sorunların neden olduğu bir rahatsızlık değildir. Fakat yatak ıslatma zamanında tedavi edilmezse, fiziksel bozukluklardan ziyade psikososyal sorunlara yol açar. Bunların başlıcaları, özgüven kaybı, benlik saygısında azalma, içine kapanma, sosyal izolasyon, başarıda düşüş olup, yaş ilerledikçe daha da belirgin hale gelir. Aile ve iş başarısını da olumsuz etkiler.
- Çocuğu ruhsal açıdan zor durumda bırakabilen yatak ıslatma sorununu tedavi etmek hem gereklidir, hem de mümkündür.
- Yatak ıslatma, ceza ile tedavi edilemez. Tam aksine cezalandırma, ters etki yaratabileceği gibi, çocuğun özgüven ve direncini de kırıp psikolojik sorunlara neden olabilir. Buna rağmen, ailelerin seyrek olmayarak cezalandırma uyguladıkları bilinmektedir.
- Birçok aile, çocuğun yatağını tembellikten ıslattığına veya psikolojik kökenli olduğuna inanır. Bunlar yanlıştır. Gece, çocukları rastgele saatlerde kaldırıp çişe tutarak hastalığın geçeceği sanılır, bu da yanlıştır. Ayrıca yaygın bir mit de, sünnet, ilk adet görme, askere gitme gibi olaylarla yatak ıslatmanın kesileceği hurafesidir.
- Yataklarını ıslatan çocukların belli oranda toplumdan kaçma eğiliminde oldukları, ve daha çok dikkat sorunları yaşayıp, agresif davranışlarda bulundukları bildirilmiştir.
- Yapılan araştırmalarda 8-16 yaş arasında yatak ıslatma sorunu yaşayan çocuklarda bu sorunun olumsuz etkisi, ebeveyn kavgası veya boşanmasının ardından çocuk üzerindeki en travmatik sonuca yol açan üçüncü sorun olarak yer almaktadır. (http://geceyatakislatma.com/)