6 Eylül 2013 Cuma

Gece Alt Islatma Sorunu


Gece Alt Islatma Sorunu

Beş yaşına gelmiş bir çocukta ayda iki geceden fazla yatak ıslatma normal değildir. Bu durum çocuğun istemsiz ve farkında olmadan uykuda yatağını ıslatma sorunu olduğunu gösterir. Bu yaştaki her 100 çocuktan yaklaşık 14-15’i uykuda altını ıslatır. On sekiz yaşındaki 100 kişinin birinde bu sorun devam edebilmektedir. Özetle yatak ıslatma sorunu yıllar içerisinde kendiliğinden düzelebilmektedir. Yine de yatak ıslatma sorununun kendiliğinden geçmesini beklemek doğru değildir. Çocuğu ruhsal açıdan zor durumda bırakabilen bu rahatsızlığı tedavi etmek hem gereklidir, hem de mümkündür.
Yatak ıslatmanın can sıkıcı bir durum olması kimi zaman konunun aile içerisinde konuşulmak istenmemesine yol açmaktadır.Bu şekilde üstünün kapatılması sorunun tedavisini olanaksız hale getirmekte ve aile içerisinde gerginliğin artmasına neden olmaktadır. Oysa yatak ıslatma herhangi bir sağlık sorunu gibi ilgili uzmanla konuşularak rahatça çözülebilir.
Yatak ıslatma çocuğunuzun bilinçli bir davranışı değildir. Yatak ıslatmayı ortaya çıkan nedenler tedavi başlanmadığı sürece çocuğunuzun kontrol etmesi mümkün olmayan işlev bozukluklarıdır. Çocuğun gece altını ıslatması anne babanın onları iyi eğitememiş olması anlamına da gelmez. Altını ıslatma sorunu çocuğun büyümesi sırasında idrar kontrolü ile ilgili bazı işlevlerinin olgunlaşmasının gecikmesi ile ilişkilidir. Anne babanın çocuğun yatak ıslatmasına tepki ile yaklaşması veya cezalandırma yolunu seçmesi sorunu çözmek bir yana çok daha derinleşmesine yol açabilir. Çişi gelen çocuk uyanamamaktadır. Bunun sonucu olarak çocuk uykusunda sıkıştığını hissedip uyanmadan refleks olarak çişini yapmaktadır.
Bazı altını ıslatan çocuklarda ise gece üretilen idrarın normalden fazla olduğu saptanmıştır. Gece üretilen idrarın fazla olması durumunda mesane kapasitesi aşılmakta ve uykuda çiş yapma ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Bu durum uykunun ağır olması faktörü ile birleşince gece altını ıslatma ortaya çıkmaktadır.
Gece altını ıslatan çocukların bir kısmında ise idrar kesesinin çalışması ile ilgili bozukluk saptanmaktadır. Çiş yapma ihtiyacı uyandıracak kadar idrar birikmese de, mesanenin dolması sırasında ani olarak ortaya çıkan ani sıkışma hissi zamansız çiş yapmaya, yatağı ıslatmaya yol açmaktadır.
Dikkat edilirse gece yatağı ıslatmaya yol açan nedenler çocuğun suçu, ailenin de hatası olmayan ama tedavi edilmesi gereken durumlardır.
Gece yatak ıslatma ilgili gerçekler:
  1. Gece yatak ıslatma, erkek çocuklarda kızlardan 1.5-2 kat fazladır. Bunun kesin nedeni bilinmemekle beraber, tıpkı ergenlik çağına girmede görüldüğü gibi, kızlarda gerek sinir sistemi gerekse kaslardaki olgunlaşmanın biraz daha erken olmasına bağlanabilir. Ergenlikte cinsiyetlerde görülme oranı eşitlenir.
  2. Gece yatak ıslatma sıklığı yaş arttıkça azalır, ancak şiddeti artar.
  3. Gece yatak ıslatma yetişkinlerde de görülebilir, 18-64 yaş arası yetişkinlerin yaklaşık %0.5’ini etkilemektedir .
  4. Birçok genetik geçişli hastalıkta olduğu gibi, yatak ıslatma da dede, büyükanne, amca, dayı, teyze, kardeşler gibi değişik yakınlıktaki akrabalardan geçebilir.
  5. Genel inanışın aksine gece yatak ıslatma psikolojik sorunların neden olduğu bir rahatsızlık değildir. Fakat yatak ıslatma zamanında tedavi edilmezse, fiziksel bozukluklardan ziyade psikososyal sorunlara yol açar. Bunların başlıcaları, özgüven kaybı, benlik saygısında azalma, içine kapanma, sosyal izolasyon, başarıda düşüş olup, yaş ilerledikçe daha da belirgin hale gelir. Aile ve iş başarısını da olumsuz etkiler.
  6. Çocuğu ruhsal açıdan zor durumda bırakabilen yatak ıslatma sorununu tedavi etmek hem gereklidir, hem de mümkündür.
  7. Yatak ıslatma, ceza ile tedavi edilemez. Tam aksine cezalandırma, ters etki yaratabileceği gibi, çocuğun özgüven ve direncini de kırıp psikolojik sorunlara neden olabilir. Buna rağmen, ailelerin seyrek olmayarak cezalandırma uyguladıkları bilinmektedir.
  8. Birçok aile, çocuğun yatağını tembellikten ıslattığına veya psikolojik kökenli olduğuna inanır. Bunlar yanlıştır. Gece, çocukları rastgele saatlerde kaldırıp çişe tutarak hastalığın geçeceği sanılır, bu da yanlıştır. Ayrıca yaygın bir mit de, sünnet, ilk adet görme, askere gitme gibi olaylarla yatak ıslatmanın kesileceği hurafesidir.
  9. Yataklarını ıslatan çocukların belli oranda toplumdan kaçma eğiliminde oldukları, ve daha çok dikkat sorunları yaşayıp, agresif davranışlarda bulundukları bildirilmiştir.
  10. Yapılan araştırmalarda 8-16 yaş arasında yatak ıslatma sorunu yaşayan çocuklarda bu sorunun olumsuz etkisi, ebeveyn kavgası veya boşanmasının ardından çocuk üzerindeki en travmatik sonuca yol açan üçüncü sorun olarak yer almaktadır. (http://geceyatakislatma.com/)