12 Eylül 2013 Perşembe

Çocuklarda Uyku Sorunu

Çocuklarda Uyku Sorunu

Çocuğun sağlıklı büyümesinde, dengeli beslenmenin rolü ne kadar büyükse, düzenli uykunun önemi de o kadar büyüktür. Belli saatlerde, belli sürelerde uyumayı öğrenmek, belli saatlerde belli miktarda yemeyi öğrenmek gibi, okul öncesi dönemde kazanılması gereken alışkanlıklardandır. Zamanında uyuyan, uykuya giderken olay çıkarmayan, uyuduktan sonra sık sık uyanmayan çocuk rahat büyük, sağlıklı gelişir. Oysa uykusu düzensiz olan, gece geç saatlere kadar yatmamakta direnen, yetişkini saatlerce yatağının başında esir tutan, oyun ve masalsız uyumayan, uyuduktan kısa bir süre sonra uyanan geceyi anne-baba yatağında geçiren çocuk, ailesi için problem çocuktur. Çocuğun akşamları vaktinde uyumaması, anne ile babanın baş başa kalacakları sırada onları huzursuz etmesi, geceleri anne-baba yatağını paylaşması, çoğu zaman evde sorun yaratır, bu sorun çoğunlukla anneyi yorar, zaman zaman da anne-baba ilişkilerini zedeler.
Uzmanlara göre, geceleri uyuma konusunda güçlük çıkaran çocuklar, genelde asabi, öfkeli ve hırçın çocuklardır, gündüzleri de huzursuz ve aşırı hareketlidirler. Bu çocuklarda büyük bir enerji vardır, bunlar yorulmak bilmezler, yorulsalar da dinlenmeye ihtiyaç duymazlar, bu çocukların yoruldukça uykuları kaçar. Bunlar ya anne-babanın yatmasını beklerler, ya da beklenmedik bir anda bir köşede uyuyakalırlar, ancak uykuları kısa süreli ve huzursuzdur.
Uyku sorunu olan çocukların incelenmesi göstermiştir ki, bu sorun nadir hallerde bedensel veya nörolojik bir nedenden kaynaklanmakta, pek çok vakada uyku bozukluğu psikolojik nedenlerden kaynaklanmaktadır. Psikolojik kökenli uyku bozuklukları, çocuğun üzerine fazla düşülen veya çocuğa yeterli ilgi gösterilmeyen evlerde, uyku konusunda aşırı titiz, katı ve otoriter olan ailelerde yaygındır. Yine kalabalık ve gürültülü ortamlarda, anne-baba geçimsizliğinin yoğun olduğu evlerde, kardeş kıskançlığının görüldüğü ailelerde, uyku sorununa sıklıkla rastlanmaktadır.

Uyku bozukluğu olan bazı çocuklar karanlıktan ve yalnızlıktan korkarlar, bu çocuklar akşam uyku saati gelince huysuzlaşmaya başlarlar. Yalnız yatmak istemezler, uyuyuncaya kadar yanlarında birini ararlar, yanlarındaki kişi odayı terk eder etmez uyanırlar. Bu çocuklardan bazıları parmak emerek, yorgan veya yastığın ucunu kemirerek, sallanarak veya mastürbasyon yaparak uykuya giderler. Bazı çocuklar uykuya daldıktan bir süre sonra ağlayarak uyanırlar, gördükleri kâbusun etkisinde kalırlar, tekrar uyumakta güçlük çekerler. Bu durum karşısında bazı aileler çocuğu sallayarak veya kucakta dolaştırarak uyutur, uyuması için her kaprisine göz yumarlar, böylece çocuğun uyku alışkanlığını kazanmasını engellerler. Bazı aileler de çocuğun karanlık veya yalnızlıktan korktuğunu kabullenmez, uyku konusunda çocuğa baskı yaparlar, böylece çocuğun ürkekliğini ve tedirginliğini pekiştirmiş, uyku alışkanlığını da kazandıramamış olurlar. Oysa uyuyamayan çocuğu anlayışla ele alıp, uyuyamama nedenini araştırarak, onu yalnız uyumaya alıştırmak için çaba harcasalardı, uyku bozukluğu belki de bir süre sonra giderilmiş olacaktır.
www.psikologum.org