DİSLEKSİ NEDİR?
Disleksi
dinleme, konuşma, okuma, yazma, akıl yürütme ile matematik yeteneklerinin
kazanılmasında ve kullanılmasında önemli güçlüklerle kendini gösteren bir
öğrenme bozukluğudur.
İlkokula başlayan disleksili çocuklarda eğitim
alabilecek zihinsel gelişim henüz tamamlanmadıgı için okuyamazlar,yazamazlar
ve matematiksel işlemleri kavramada zorluk çekerler. Ancak bu onların zeka
düzeylerinde bir sorun olduğunu göstermez.
Hatta zeka düzeyi çok yüksek çocuklarda da görülmektedir. Fakat bazen hastalıkfarkedilmeyebilir.Disleksililer zeka düzeyleri düşük olmadığı gibi özel yeteneklere desahip olabilirler. Buna önemli kanıt disleksili olduğu bilinen bilim adamları vesanatçılardır: İzafiyet
teorisini ortaya çıkaran büyük bilgin Albert Einstein, kalipso
müziğinin kralı Harry Belafonte, büyük mimar, heykeltraş ve Mona Lisa’yı resim
dünyasına armağan eden ressam Leonardo da Vinci, İrlandalı yazar Yeats,
başta “Düşünen adam”olmak üzere pek çok önemli eserin sahibi heykeltraş Rodin,
sinema oyuncusu Tom Crouse,
şarkıcı ve sinema oyuncusu Cher disleksili ünlüler arasındadır.
Disleksi’li
çocuklarda dikkat bozukluğu da görülür. Bu nedenle bu çocuklara bir uzman
tarafından sistemli bir dikkat eğitimi verilmelidir.Sözel, işitsel, görsel
eğitim metodları seçilmelidir. Sınav sorularını çabuk okuyamazlar ve cevapları
yazamazlar. Bu nedenle bu çocuklara sözlü sınav yapılması daha
etkin olur. Çoktan seçmeli sınavlarda (test) daha başarılı olurlar.
Disleksi doğuştan
gelen gelişimsel ve travmaya bağlı disleksi olarak ikiye ayrılır. Doğuştan
gelen disleksi doğum öncesi ,doğum sırasında ve doğum sonrası komplikasyonlara
bağlı olarak üçe ayrılır.
Doğum öncesi disleksiye, yetersiz ve dengesiz
beslenme, gebelik sırasında geçirilen enfeksiyonlar ve bilinçsiz ilaç kullanımı
etken olabilir.Uzun ve zor doğum plesenta anomalileri doğum sırasında oluşan
disleksiye ,doğumdan sonra bebeğin nefes almasındaki gecikme ve geçirdiği
ateşli hastalıklar da doğum sonrası oluşan disleksi sebeplerindendir. Kalıtsal
etmenlere bağlı olarakda disleksi ortaya çıkabilir.
Beyin Kelimeleri Nasıl Okur ?
Beyin üzerinde yapılan çalışmalar normal beyinlerin sağ beyin yarım
küresinin sol beyin yarımküresine göre daha küçüktür. Normal bir
bireyde beyinin işleyiş şekli şöyledir:
Bu durum
disleksilerde daha farklıdır. Sağ beyin yarımküresinin, sol beyin yarımküresine
eşit büyüklükte ya da sol beyin yarım küresinin daha küçük olduğunu ortaya
koyar. Disleksilerin sol beyin yarımküresindeki farklılıkların bu bozukluğun
nedeni olduğu düşünülüyor.
Disleksi okuma sorunu, yazmada meydana gelen ve
matematiksel işlemlerde meydana gelen işlemler olarak ayrılır ve farklı adlar alır.
Disleksi üzerine ilk çalışan nörologlardan Samuel
T. ORTON disleksinin sık karşılaşılan özelliklerini şöyle
belirlemiştir.
Yazılı kelimeleri öğrenme ve hatırlamada zorluk.
- b ve d, p ve q harflerini, 6 ve 9 gibi sayıları ters algılama; kelimelerdeki harfleri yada sayıları karışık algılama, ne’yi en; 3’ü E; 12’yi 21 olarak algılamak gibi.
- Okurken kelime atlamak.
- Hecelerin seslerini karıştırmak ya da sessiz harflerin yerini değiştirmek, sıklıkla yazım hatası yapmak.
- Yazı yazmada zorluk.
- Gecikmiş ya da yetersiz konuşma.
- Konuşurken anlama en uygun kelimeyi seçmede zorluk.
- Yön (yukarı, aşağı gibi) ve zaman (önce, sonra, dün, yarın gibi) kavramları konusunda sorunlar.
- Elleri kullanmada hantallık ve beceriksizlik.
Erken tanı bu çocukların gelecekte alacakları eğitimin tespiti açısından
çok önemlidir.Bu konuda çocuğa yardımcı ve destek olunmalıdır.
Bu da veli-öğretmen-psikolog işbirliği ile olmalıdır.